Bugün bu ayki finansal durumumu güncelledim. Portföyümü takip etmek ve güncellemek hoşuma gidiyor. Elimdeki hisse senetlerinin değerlerini de haftada bir veya iki kere güncelliyorum. Portföy durumunu takip etmeye başladıktan sonra hayatıma biraz daha heyecan geldi diyebilirim. Buna çok fazla da takılmak istemiyorum ama o da ayrı zevk veriyor -eğer bir de elimdeki hisselerin değeri yükseldiyse.
Finansal olarak hedefleri belirleyip bunları takip etmek güzel. Bunu aslında daha erken yapmam gerekirdi. Her zaman finansal olarak kendimi geliştirmem ve değişik yatırım araçlarını denemem gerektiğini düşündüm fakat bir türlü buna zaman ayırmadım. Birikim yapabildiğim miktarı ayırdım fakat, belirli bir hedef koyup bunun gelişimini takip etmediğimden motivasyon olarak daha zayıftım. İşte ve özel hayatımda daha net ve cesur kararlar alabileceğimi düşünüyorum eğer bu planı daha önceden oluşturup takip etseydim.
Savurgan biri değilim, ihtiyacım olan şeyleri alıyorum. Genelde elektronik aletlere çoğu insan gibi benim de zaafım var. Yaptığım en pahalı harcamalar da elektronik eşyalara (cep telefonu, tablet, laptop) oluyor. Genelde taksiti sevmediğimden, para biriktirip nakit olarak alışveriş yapıyorum. Pahalı bir şey alacaksam da iyice tartıp düşünüyorum. Harcamalarımda en savurgan olduğum kalem cep telefonu diyebilirim. Onda da en pahalı olarak bir kere Iphone almıştım. Telefon değiştirme sebebim ise mevcut telefonumdan sıkılıp başka bir markanın telefonunu almak şeklinde oldu. Fakat flagship denilen en üst model telefonlardan hiç almadım Iphone 6s plus telefonumdan sonra. Eğer üst model bir telefon alıp 4-5 sene kullanırsam, orta ayar bir telefona bu süre içine yaptığım harcamalardan daha uyguna gelecek. O nedenle bir sonraki telefonumu Iphone alıp 4-5 sene başka telefon almamayı planlıyorum.
Onun dışında aldığım laptopu 7 seneden beri kullanıyorum ve hala benim işimi görüyor. Tableti ise alalı 3 sene oldu ve o da hala yeni gibi. Tablet ve laptopta Apple ürünlerini tercih ediyorum çünkü çabuk eskimiyor ve sürekli güncelleme geliyor. İlk günkü gibi uzun yıllar kullanabiliyorsun. Yeni bir laptop alırsam tekrar Apple modellerinden birini alırım.
Eskiden kıyafete de daha fazla harcama yapardım. Marka takıntım yok. Genelde sade ve basit kıyafetler alıyorum. Pahalı T-shirt çok nadir alıyorum çünkü hepsi bir süre kullanımdan sonra zaten yıpranıyor. Ayakkabı ve montta ise biraz daha pahalıya kaçıp, daha kaliteli ve uzun yıllar giyebileceğim markaları tercih ediyorum.
Harcama yaptığım diğer kalem yemek oluyor. Canımın istediği bir şeyi marketten fiyatına çok takılmadan alıyorum ya da restoranda istediğim yemeği yiyorum. Genelde yemeği işte yediğim için çok fazla harcamam olmuyor yemek konusunda. Biraz daha sağlığımı koruyup, forma girebilmem için yemek konusuna dikkat etmeye çalışıyorum.
Konaklama ve yemek konusu çalıştığım iş sebebiyle firma tarafından karşılandığı için bu kısımda giderim minimum seviyede oluyor. 3 öğün işyerinde yemek yeme imkanım var. Ben sadece öğlen yemeklerini işte yiyorum ve akşam yemeklerini evde geçiştiriyorum ya da nadir olarak dışarıda yiyorum. Yemeğe hiç harcama yapmadan da yaşantımı sürdürme imkanım var.
Portföyümdeki değişimi anlatacaktım ama öncesinde kendimden ve yaşantımdan örnek vermeye çalıştım. Özet geçersem para kazanayım, para kazandıkça borca gireyim, kredi çekeyim, ev ya da araba vs alayım mantalitesinde değilim. Çalıştığım iş nedeniyle şimdilik böyle bir düzen kurma imkanım olmadığı için ev ya da araba almayı da mantıklı bulmuyorum. Sürekli uzun vadeli borca girerek bütün hayatım boyunca borç ödemek bana mantıklı gelmiyor. Para kazandıkça da daha lüks yaşamak, kullandığım eşyaları daha lüksleri ile değiştirebilmek için de ömrüm boyunca bu şekilde çalışmak istemiyorum. Bu nedenle çok fazla materyalist olmadan, daha minimalist yaşamaya çalışıyorum. Gerektiğinde tek bir valiz ile yer değiştirmek, eşyaya bağlı kalmamak bana daha cazip geliyor. Amacım kendimi bir süre idare ettirebilecek birikime ulaştıktan sonra biraz daha yavaştan almak, yeni şeyler denemek ve öğrenmek. İş nereye savurursa oraya sürüklenmeden, gerektiğinde hayır deyip ceketimi alıp gitmek ve kendime daha fazla zaman ayırabilmek istiyorum. İstediğim yerde, ailemle ve arkadaşlarımla daha fazla vakit geçirebilmek amacım. İşin esiri olmadan, işin hayatımın tümünü ele geçirmesine müsaade etmeden, sosyal hayat iş dengesini kendi istediğim şekilde kurabileceğim ve bu şekilde geçimimi devam ettirebileceğim bir düzen kurmayı planlıyorum. Bunu da mevcut işimle yapmam mümkün değil. Bu nedenle yeni şeyler deneyip, yeni şeyler öğrenmem gerekiyor.
Şu anki portföyün durumuna gelirsek, hem paranın döviz olarak saklanması hem de sabit bir faiz vermesi nedeniyle son yılda eurobond almaya devam ettim. Türk Lirası maalesef sürekli değer kaybettiği için paranın değer kaybını ancak bu şekilde önlemeye çalışıyorum. Eğer parayı vadeli dövize koysan onun da getirisi çok düşük olduğundan vadenin bir anlamı kalmıyor. Eurobondun alındığı fiyata göre de vadesinden önce satmak istenirse getiri elde etme imkanı var. Ben şimdilik eurobondları vadesinden önce bozmayı düşünmüyorum. Eurobond alımını iş bankası ve akbank’ın internet sitesi üzerinden yapıyorum. Mobil uygulama üzerinden alınamıyor. Akbank üzerinden işlem yapmanın daha kolay ve anlaşılır olduğunu düşünüyorum. İş bankası üzerinden ise çok fazla geçici olarak işleminizi gerçekleştiremiyoruz hatası ile karşılaşmıştım. Eurobond getirileri ve fiyatlarını görmek için vakıfbank tahvil bono eurobond hesaplama aracını kullanıyorum. Onun dışında www.bourse.lu sitesinden devletin çıkardığı eurobondlara ve fiyat değişimlerine bakıyorum. Ayrıca burada çıkarılan eurobondların prospectus yani açıklayıcı bültenine ulaşılabiliyor.
Eurobond dışında Amerikan borsasındaki şirketlerin hisselerinin almaya devam ettim. Bunlara ileride daha da değerleneceğini düşündüğüm elektrikli araç üreticilerini ekledim. Fakat gelişmekte olan şirketlere çok yatırım yapıp çok fazla risk almayı istemiyorum. O nedenle daha oturmuş şirketlerden de alım yaparak bunu dengelemeye çalıştım.
Yerli şirketlere yatırımım biraz daha az. Çünkü ekonomideki sıkıntılar nedeniyle yakın zamanda yerli borsanın iyi performans göstermeyeceğini düşünüyorum. Fakat günlük olarak Ak yatırımın gönderdiği bültenleri ve diğer raporları okuyup takip etmeye çalışıyorum. Ayrıca şirketlerin faaliyet raporlarını ve finansal raporlarını da fırsat buldukça okumaya çalışıyorum ki ufak da olsa hoşuma giden şirketlere yatırım yapabileyim.
Portföyümün değeri bir ay öncesine göre %8 oranında arttı. Burada elimdeki eurobondların değerinin bir miktar artmasının ve ayrıca elimdeki yabancı hisse senetlerinin bazılarının da artmasının payı var. Elimdeki yerli hisse senetleri ise kötü performans göstermesine rağmen, özellikle Çinli elektrikli araç üreticilerinin hisselerinin yükselmesinin portföyüme pozitif katkısı oldu.
Reddit’teki wallstreetbets grubunda çokça konuşulan AMC hissesinden de yaklaşık dört ay önce bir miktar alım yapmıştım. Son bir haftada hisse %100’ün üzerinde değer kazandı ve ben de elimdeki hisseleri Mayıs ayı içinde sattım. Buradan elime geçen tutarla yeni bir şirketin hissesini almayı planlıyorum. Elimdeki portföyün dağılım miktarları da kabaca aşağıdaki şekilde:
| Varlik Türü | Portföydeki Oranı |
| Bireysel Emeklilik | 3.44% |
| Eurobond | 38.71% |
| Hisse Senedi(Yerli) | 5.58% |
| Hisse Senedi(Yabancı) | 39.25% |
| Kripto Para | 0.22% |
| Fon+Vadeli+Vadesiz Hesap | 12.80% |
| Toplam | 100.00% |
Tolere edebileceğim ufak miktarlar ile daha fazla risk alıyorum bazen. Kripto’daki coinlerden veya redditteki forumda paylaşılan hisselerden alım yapabiliyorum ufak miktarlar. Burada tabi kitlelerin beraber hareket ettiği ve bunun sonucunda hissenin/coinin genel durumundan bağımsız olarak yükselişe geçtiği zamanlar yakalanınca yüksek kar etme fırsatları da doğabiliyor. Önemli olan bunu kontrollü bir şekilde yapabilmek ve kayıplardan etkilenmeyeceğin miktarları riske atmak.
Kriptoda ise vadeli piyasada bir süre boyunca kaldıraçlı işlem yapmayı denedim fakat toplamda kaybettiğim için burada işlem yapmayı bıraktım. Hem risk yüksek, hem de kripto piyasası 24 saat aktif olduğu için ve sert hareketler sergileyebildiği için sürekli takip etmek gerekiyor ki benim de böyle bir imkanım yok. Aslında riski yüksek ama sürekli takip edilirse ve sabırlı olunursa kazanç elde edilebileceğini düşünüyorum. Fakat bunun için zaman, tecrübe ve duyguları kontrol altına almak gerekiyor. Şimdilik kriptoya harcayacağım zamanı daha iyi bir şekilde değerlendirebileceğimi düşündüğüm için vadeli işlemleri bırakarak, spot piyasada daha uzun vadeli coinlere yatırım yapma stratejisine geçtim.
Yorum bırakın