Anksiyete, Korku, Endişe

Her insanın korkuları, endişeleri var. Fakat bazı insanlar bunlar ile baş edebilmede diğerlerine göre daha başarılı. Bazı insanlar için tanımadığı biri ile telefonda konuşmak, yalnızken kalabalık bir ortama girmek, toplantılara katılmak, topluluk içinde konuşmak aşırı derecede stresli ve endişe verici olabilir. Bazı insanlar için bu idare edilebilir seviyelerde iken bazıları ise bu aktivitelerden çok fazla korku ve rahatsızlık duyabilir. Duyulan bu korku o kadar yüksek seviyelere çıkar ki bazen, kalp atışların hızlanır, nefes alıp vermen hızlanır, terlersin, tuvalet ihtiyacın gelir hiç olmadık zamanda.. Korku ve endişenin sonucunda vücudunun verdiği bu tepkilerden rahatsızlık duyarsın. Zamanla bunlar daha da şiddetlenir. Bu durumdan kaçınmak için çok fazla çaba sarf edersin ve çabaladıkça seni daha da içine çeker. Bu senin hayat kaliteni de düşürür. Sosyal hayatta ve ikili ilişkilerde daha mesafeli olursun. İşte daha geri planda kalırsın ve bu nedenle de hak ettiğin terfiyi alamazsın belki de..

Her insan hayatının belli dönemlerinde endişe ve anksiyete yaşamıştır. Pandemi ile beraber korku ve endişe daha da şiddetli gelmiştir bazılarına. Eskiden hiç ortada yokken aniden tokat gibi çarpmıştır. Önceden rahatlıkla yaptığı aktiviteleri yaparken endişe duymaya başlamıştır bazıları ve bu aktiviteleri ne kadar sevseler bile artık korkuları onları bu aktiviteleri yapmalarından alıkoymuştur. Bunu ne kadar kontrol altına almaya ya da engellemeye çalışsan da başarılı olmamışsındır. Tam tersine şiddetini daha da artırmıştır.

Belirsizlikler de bunun başka bir nedenidir. Yakın gelecekte gerçekleşecek bir olay vardır seni endişelendiren. Bunun hakkında düşünmeye başlarsın ve bazı senaryolar kurarsın kafanda. Bu senaryoların çoğu da en kötü olasılık üzerinedir. Belirsizliklerden hoşlanmazsın, tüm senaryoları zihninde canlandırıp bunlarla nasıl baş edeceğini düşünürsün. Kötü ihtimaller aklına gelir ve bunları düşünmekten kendini alamazsın. Bu kötü düşünceler kafanda dönüp durur seni endişelendiren olayın gerçekleşeceği zamana kadar. Bu olay sırasında da çok fazla heyecanlanır ve endişelenirsin. Doğru düşünmeni bile engeller bu.

Korkularınla yüzleşmen gerek. Seni endişelendiren ve korkutan şeylerin kök nedenini bulman gerek. Zihninin sana oynadığı bir oyun bu. Aslında onun da kötü bir niyeti yok. Senin tehlikede olduğunu düşünüyor ve seni korumak istiyor. Çünkü sen otomatik olarak en kötüsünü düşünüyorsun ve zihnin de seni bu kötü durumdan kurtarmak için vücudunu alarm durumuna geçiriyor. Bununla baş edebilmenin çaresi ise endişelendiğin anlardaki yanlış ve abartılı düşüncelerini saptayıp bunları daha makul ve gerçekleşmesi olası ihtimaller ile değiştirmek. Korkularından kaçmamak, onları kucaklamak. Seni daha az endişelendiren korkularından başlayıp kendini bunlara maruz bırakman ve zihninin bedenini hayatın tehlikedeymiş gibi uyarmasına neden olan düşünceleri bulman gerekiyor. Bu duyguları yaşayanın sadece sen olmadığını ve yer yüzündeki milyarlarca insanın aynı korku ve endişeleri zaman zaman yaşadığını, hepsinin geçtiğini ve düşündüğün kadar korkutucu sonuçlanmadığını ve hayatın devam ettiğini kendine hatırlat.

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑